Kayıtlar

Şubat, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İYİLEŞİR İYİLEŞMEZ BOYAMA :D

Resim
       Bir haftadır yirmilik dişlerimin ağrısıyla baş etmeye çalışıyordum ki sonunda çektirdim ve kurtuldum. Uykusuz geçen geceler ve ardından uyumadan günü tamamlama çabalarım tam bir felaketti !! Bu esnada anlatılmayı bekleyen konular , çözdürülememiş testler , yapılmayı bekleyen rutin ev işleri ve tabi ki bakılamamış bir blog beni bekliyordu. Diş ağrımın başladığı gün elektriklerin gitmesini fırsat bilip mum ışığında - romantik romantik :) - boyama yapıp fotoğraflarını çekmiştim. Yayınlamak bu güne kısmet oldu. İlk zamanlar işe yaramaz bulduğumu itiraf etmeliyim bu kitapları  . Boyaya kaleme merakımı bilen kardeşimin doğum günümde almasıyla bir deneyeyim demiştim . İyi ki denemişim . Gerçek anlamda terapi :) Kısa süreliğine de olsa sadece renkleri düşünmek beni inanılmaz rahatlatıyor.      Keçeli boya ya da kuru boya tercih ediyorum boyamalarımda.Farklı önerilere de açığım bu arada :) Keçeli kalemlerde iz kalma , kuru boyalarda da soluk kalma durumları olsa da gel

''BİR ADAM GİRDİ ŞEHRE KOŞARAK '' KİTAP OKUMALARI

Resim
     ''Biz her şeye , esirgeyen ve bağışlayan , çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan , hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabbin adıyla başlayan adamlarız Anna . '' diye başlıyor ve        İnsaf et Anna ! diye devam ediyor.       Kitabı açar açmaz vuruluyorsunuz ve bir solukta okuyorsunuz kitabı.       Sonra ekliyor  ''Her insanın ömrü boyunca ezberinde tutacağı bir yağmur olmalı.''       Gazze ' den bahsederken boğazınızda bir şeyler düğümleniyor ve tamamlıyor ' Bizi kendimize bırakma Rabbimiz!       BİR ADAM GİRDİ ŞEHRE KOŞARAK ve Tarık Tufan' ın yerinin bende ayrı ve hatta apayrı olduğunu umarım anlatabilmişimdir. Hala okumayan kaldıysa şiddetle tavsiye edilir.Zamanınız varsa bir kitapçıya ( tercihen sahafa ) uğramalısınız. Zamanınız yoksa bi tıkla kapınıza  isteyebilirsiniz.Şimdiden keyifli pekkk keyifli okumalar efendim :)

MİM Mİ VARMIŞ A DOSTLAR :)

Resim
     Minikare heyecanlı heyecanlı mim varmış deyince bir de davet edince dayanamadım gecikmeli de olsa yazmalıyım dedim  . Dedim ama gel gör ki sorulara bakınca ne cevap vereceğimi bilemedim :) Bismillah deyip başlayayım bakalım  ilk mimimde neler olacak :)   1) Gitmek istediğiniz hayali bir dünya ver mı ? Varsa neresi olsun isterdiniz?       Bu soruda takılmadan ilk aklıma geleni söylemek istiyorum. Şemdinli ' de yaşamaya çalışan ve zamanın dolması için dualar eden biri olarak anneciğimin yanımda olacağı her yer bana hayali dünya. Yanına gittikten sonra başka türlü hayali dünya daha düşünebilirim daha karar veremedim :) :)   2)Sevdiğiniz filmde yada dizide hangi karakter  olmak isterdiniz ?  Dizi izleme işini hiç sevmezdim ta ki Kore dizileri ile tanışana kadar . Her izlediğim dizide o karakterlerin yerinde olmak istiyorum . İzlerken bolca ayyyyyyy , yaaaaaaaaaa , bendee dediğim de doğrudur :) :)  Shin Min Ah ' lı Gumiho olabilir mesela ama kıskanmıy

ÇİÇEKLERİN AŞKINA

Resim
         Çiçekleri  çoktur buranın.Kırmızısı , moru , pembesi , mavisi , beyazı ...          Ters lalesi , papatyası, nergisi ...          Gül desen onlarca çeşit . Bu arada gülü tek geçenlerdenim ben . Kırmızı oldu mu hele koklar koklar , kokusuyla mest olurum.           Burası neresi onu da söyleyeyim unutmadan:          HAKKARİ İLİ ŞEMDİNLİ İLÇESİ DERECİK BELDESİ          Bizlerin deyimi ile zorunlu hizmetin tek adresi :D                   Mart olmadan yaz gelir . Başlar allı morlu çiçekler gelmeye.           Bide öğretmen olunca her güne çiçek kokularıyla başlamak farzdır bizde .          Her ne kadar çiçek dalında güzel desek bile öğrenciler koparır dalından bizde içten içe  mutlu olmak kalır.  :) :)          Mutluluk paylaşıldıkça güzel dedim  ve başladım yazmaya.           Okuduysanız gönlümden kopan klavyeye düşen şu satırları ve baktıysanız fotoğraflara o zaman çiçeklerimin miss  kokusu evlerinize dolsun , gönülleriniz gonca güllerle huzu

BENİM MİNİK BEŞLERİM

Resim
      Bugün ısı ve sıcaklık konusunu anlatıyordum ki aklıma üniversite yıllarım geldi.Her konu anlatımı görevinde kura çekip bir konu anlatırdık. Bana hep bu ünite denk gelirdi :) Şimdi dördüncü yılım ve bu konuyu anlatırken zamanın ne kadar çabuk geçtiğini fark ettim.Bu arada bir de genleşme örneği balonumu yapıp sınıf duvarına kondurdum :)   Bu balona binip 4 yıl öncemizi düşünelim mi? 

CEMİL MERİÇ OKUMALARI 1

Resim
   Geç tanıştığım yazarlardan biri Cemil Meriç. Bu Ülke ' yi okuduktan sonra hızla Jurnal ' e başladım ve blogumun ismi de böylece ortaya çıkıverdi. Jurnal günlük demek ve Cemil Meriç ' in kaleminden çıkan eşsiz yazılardan oluşmakta . Henüz tam anlamıyla idrak edecek ve yorumlayacak seviyede olmadığımı biliyorum. Bunun çok zor olduğunu da biliyorum. O yüzden  aklımda kalan ve defterime not ettiklerimden bazılarını paylaşmanın doğru olacağına karar verdim. İşte onlardan ilki :    '' Her acı ne kadar ferdi , ne derece alalade olursa olsun insanlığın uçsuz bucaksız orkestrasında bir ahenk unsurudur. Her çığlık , her kahkaha , her cıvıltı gök kubbenin altında akisler bırakmaya layık. Ebedileşmek uçurumları da hakkı. ''   ( Jurnal 1 sayfa 106 )   Ne dersiniz . Bizlerin de kahkahaları yahut çığlıkları gök kubbede akisler bırakmaya layık mıdır?  Unutmadan KAFKAOKUR ' un 9. sayısında Cemil Meriç ' i buldum .İyi de oldu.  Merak edenler  tıklası

SONDAN ÖNCEKİ BAHAR

Resim
         Ne yazayım ne yapayım derken , önümüz bahar ve bu benim ilk yazım diyerek başlamam gerektiğine inandım.Evet Önümüz bahar.Ve evet bu benim ilk yazım. Burada bahar erken gelir . Son soğuk günleri yaşıyoruz şu sıralar . Soğuk, tenha ve sessizlik baharla birlikte bir nebze de olsa azalacak.   Çiçeklerin kokusunu , havanın temizliğini , derenin şakırtısını duyacağım . Bu güzel fotoğrafları canlı canlı izleyeceğim ve üçüncü baharımı yaşayacağım Derecik ' te . Kalacak bir  bahar geriye. Ve 'BULUTLARI TUTACAKMIŞIM GİBİ HİSSETTİREN ' bu beldede son yılıma gireceğim. Sevinsem mi üzülsem mi bilemediğim bu durumun keyfini çıkarmaya çalışıyorum şu günlerde. Sevinen tarafımın ağır basması için de dua ediyorum tabi :)